Adolescence … Evlatları Nasıl Sakınacağız?
Jack Thorne yazmış bu 4 bölüm soluksuz izlediğimiz ebeveynliğimizi, şimdiye dek bildiğimiz doğruları, terapi kurallarını, toplumun normlarını sorguladığımız ve tekrar tekrar izlememiz gereken muhteşem diziyi. Son yıllarda İngiltere’de ergen yaşta çocukların ölümle sonuçlanan şiddet olayları üstüne Stephen Graham bu diziyi yapmayı aklına koymuş. Demek yalnızca bizim ciğerimiz yanmıyor Fatih surlarında vahşice öldürülen iki gencecik evlatla Kadıköy pazarında kaykay parçası alırken bıçaklanan yavrunun acısıyla. Dünyanın her coğrafyasında, kültüründe benzer meseleler etrafında gelişen adeta ölümcül bir virüs, boşanmış, beraber, ilgili, ilgisiz aile olduğuna dahi bakmaksızın sarıyor etrafımızı. Çocuklarımızın hayatında her geçen gün yepyeni tehlikeler türüyor ve çoğumuz farkında bile değiliz.
Diziyi son derece hakiki ve güncel bir meselenin üstünde işlerken yönetmen Philip Barantini seyirciyi daha çok bu acı hakikatin içinde yaşatmak için her bölümü kesintisiz tek planla çekmiş. Kamera, oyuncular arasında baş mesafesinde onların temposuyla hareket ederken arada ekran yokmuşçasına orada hissettiriyor. Hele oyunculukların ustalığı. Özellikle 13 yaşındaki Jamie’ i canlandıran Owen Cooper ‘ın performansı olağanüstü, hayatında daha önce hiç kamera ve sahne deneyimi olmayan biri için.
Polis baskınıyla bir gözaltı operasyonuyla başlıyor hikaye. 13 yaşındaki Jamie sınıf arkadaşı Katie ‘i öldürdüğü iddiasıyla oldukça sert bir polis operasyonuyla alınıyor. Polis merkezinde ifadeler derken okuldaki soruşturmayla devam ediyor. Okul soruşturması esnasında çocukların INCEL denen akıma kapıldıklarını, (Involuntary celibate) isteseler de romantik partner edinemeyen veya bu konuda eksik hisseden gençlerin etkisinde kaldığı bir internet alt kültürünün kurbanı olduklarını görüyoruz. Dizide bu rezaleti dünyanın başına musallat eden ve pek çok suçtan hüküm giymiş Andrew Tate’ in adının zikredilmesi memnuniyet verici ama her ne işse sadece ülkemizde değil dünyada da kadına karşı işlenen suçlarda hüküm verilse de cezaların uygulandığını göremiyoruz. Tecavüz, insan trafiği, küçük yaşta insan kaçakçılığı ve küçük yaştakiyle seks, kara para aklama ve tanık şaşırtma gibi sayısız suçla hayatında defalarca iddialara konu olup aranmış, bazılarından hüküm giymiş, toksik erkekliği, kadın düşmanlığıyla harmanlayarak internet üzerinden dünyaya virüs gibi yayan, genç erkeklere “12 spor araban yoksa bir hiçsin” fikrini yerleştiren korkunç şahsiyetin adıyla belirtilmesi bence çok yerinde bir hareket olsa da bu kişi hala serbest ve sürekli sosyal medya ve internet üzerinde aktif.
Temelinde tamamen güvensizlik olan bu tehlike sarmalı, o temel üstünde kolayca yeşerip dallanıp budaklanıp zehirli sarmaşık gibi sararken çocuklarımızı biz farkına bile varmıyoruz. Neden; çünkü bize mesafeli durmanın doğru olduğu öğretildi, odalarında ne yapıyorlar bakmadık. Bilgisayar verdik ama orada nerde gezinip nasıl diyaloglar kurduklarına burnumuzu sokmadık. Bu yaşlarda kızlar erkekler pek arkadaşlık etmez, mesafelidir dedik neden kız arkadaşın yok veya neden karışık gruplar halinde takılmıyorsunuz demedik, onların bizimle konuşmasını bekledik biz fazla irdelemedik. Çünkü bize böyle yapmanın, özgürlük alanı tanımanın doğru olduğu söylendi. Biz onlara “özgürlük alanı” sağladığımızı sanırken onlar meğer korku ve güvensizlikle dolu küçük dünyalarında hapislermiş. Bu yöntemlerin doğru sayıldığı vakitlerde değiliz anladığım kadarıyla ve “doğru” ayarlarıyla oynayıp, yeni doğrular belirlememenin vakti geldi.
Üçüncü bölümde Jamie ‘yi anlamak bu davranışın altında yatan motivasyonu tespit etmek üzere onunla görüşen psikolog Briony gerçekten işini oldukça iyi yapan bir uzmandı ve eminim Jamie ‘ye bir erkek uzmandan daha iyi geleceği hesap edilerek seçilmişti. Jamie ‘nin güvensizliği, karşı cins için çekici olmadığını düşünmesi, içinde bulunduğu aile ve toplum tarafından toksik erkeklik kodlarıyla yüklenip çok başarılı olduğu halde resim yapmaya yeterince teşvik edilmeyip az başarılı olduğu futbola yönlendirilmesi gibi çarpıklıkları durduğu yerden oldukça net şekilde tespit ettiği halde neden acaba sonunda veya sürecinde Jamie ‘nin sandığı gibi çirkin olmadığını söylemek yerine çekimser kaldı, neden seans sonunda ona iki çift güzel söz söylemekten kaçındı ve güvensizlik batağına daha çok saplanmasına yol verdi? Çünkü tüm bunlar “profesyonel terapi kuralları” öyle değil mi? Kim ne zaman belirlemiş bilmiyorum bu doğruları ama artık çalışmadığı ve yanlış olduğu o kadar ortadaki. Binlerce yıl önce Aztek, Peru şamanlarının ayahuasca seansları günümüz psikoterapilerinden çok daha efektif ve ekonomikti. İnsan geçmişi özlüyor.
Daha saatlerce düşünülüp sayfalarca yazılabilir bu dizideki hakikatler hakkında ama en iyisi tekrar tekrar izleyip yanlışlarımızı fark edip, çocuklarla biraz daha arkadaş olabileceğimiz, mesafeyi biraz daha kısaltıp samimiyet dozunu arttırdığımız ilişkiler kurmaya bakalım en iyisi.